İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE MÜTEAHHİTTİN İHBAR BORCU
Yüklenici, eseri meydana getirirken, iş sahibinin sağladığı araç ve gerecin veya eserin meydana getirileceği yerin ayıplı olduğunu anlar veya eserin zamanında ya da taahhüt edildiği gibi meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum fark ederse, bunu iş sahibine derhal bildirmek zorundadır. Bildirmezse bundan doğacak zararlardan sorumlu olacaktır. Yüklenicinin, genel ihbar borcu birçok durumdan kaynaklanabilmektedir.
Malzemenin ayıplı olması bakımından, kim tarafından sağlandığına göre ikili bir ayrıma gidilmesi gerekmektedir. Malzemelerin iş sahibi tarafından sağlanması durumunda, yüklenicinin gerekli dikkat ve özeni göstererek malzemeleri kullanması ve muhafaza etmesi gerekmektedir. Malzemelerin durumu ile ilgili bilgileri iş sahibine bildirmek ve işin bitiminde arta kalan malzemeleri iş sahibine iade etmekle yükümlüdür. Malzemelerin yüklenici tarafından sağlanması durumunda ise eğer malzeme ayıplı ise artık iş sahibine karşı satıcı gibi sorumlu olur.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsanın sözleşmede ifade edilen ve taraflarca üzerinde anlaşılan amacına uygun hayata geçirilmesine hukuken ve fiilen uygun olması gerekmektedir. Eserin yapılması için gösterilen yerin ayıplı olması durumunda, yüklenicinin bu durumu derhal iş sahibine bildirmesi gerekmektedir.
Tüm bunların dışında, eserin meydana getirilmesini zora veya tehlikeye sokan başka durumlarında ortaya çıkması halinde yüklenicinin bunu derhal iş sahibine bildirmesi gerekmektedir. Yüklenicinin bildirim borcunun kaynağı bir başka borcu olan incelemenin sonucudur.
“İş sahibinin yükleniciye verdiği projedeki hataları bilemeyeceği, yüklenicinin ise bilgi, deneyim ve durumu bakımından bu işleri anladığı kabul edilmeli, onu projeyi kontrol ederek, işin bu projeye göre yapılmasının uygun olup olmadığını saptamalı, proje fen ve sanat kurallarına aykırı ise bunu iş sahibine bildirmelidir, aksi halde meydana gelen zarardan sorumluluğu doğacaktır.” (15. HD. 5.3.1990, 3221/975; 15. HD. 12.8.2018, 3826/5042)
“Yapının güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerektiği bilirkişilerce gerekli görülmüştür. Alınan raporlardan beton kalitesinin çok düşük olması nedeniyle hasarın oluştuğu, meydana gelen zararda zeminden ( arsadan )kaynaklanan bir hatanın bulunmadığı ve varsa bile bu konuda yüklenici tarafından davacı iş sahibinin TKB’nin 472. maddesi uyarınca uyarılmadığı belirlenmiştir. Yine, yapının yıkılıp yeniden yapılmasının güçlendirmeye göre daha ekonomik olduğu belirtilmekle, ilk yüklenici davalı şirket, yıkım ve yeniden yapım masraflarından sorumludur. Ancak, yapıdaki hasar 1999 yılında ortaya çıkmış ve yeniden yapımının gerektiği de 2000 yılında belirlenmiştir. Davacı, zararın artmasına neden olmamak için gerekli tedbirleri almak ve davasını da zamanında açmak zorundadır. Kendi ihmalinden dolayı artan zarardan davalının sorumlu tutulması doğru olmayacağından meydana gelen zarar 2000 yılının fiyatlarıyla belirlenmelidir.” (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2005/5519 K. 2006/1011 T. 23.2.2006)
Yüklenicinin tüm bu sorumluluğu, işinin ehli kabul edilip basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğinden kaynaklanmaktadır. Uzman olduğu kabul edildiğinden, iş sahibi tarafından sağlanan malzeme veya gösterilen inşaat yerinin sözleşmeye elverişli olup olmadığı, herhangi bir bozukluk bulunup bulunmadığı konusunda iş sahibine bildirimde bulunmakla yükümlüdür.
“Kural olarak işinin uzmanı olan yüklenicinin basiretli bir tacir gibi davranarak, eseri meydana getirmeyi üstlendiği kabul edilir. İş sahibinin verdiği malzemenin kusurlu olması ya da bu malzemenin kullanılması halinde eserin yapılmasını tehlikeye sokacak ya da iş sahibinin zarara uğramasına neden olacak halin varlığında bunların giderilmesi için iş sahibini uyarma görevi yükleniciye aittir. Aksi takdirde uyarma görevini yerine getirmeyen yüklenici bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. “(YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2004/2426 K. 2004/6805 T. 28.12.2004)
Yüklenici kendisine verilen malzemeleri gözden geçirmek zorundadır. Açık bir ayıp bulunması halinde buna göz yumarsa veya görmezse bundan sorumlu olur. Eğer gizli bir ayıp söz konusu ise yüklenicinin sorumluluğuna gidilemeyecektir.
“…hatta döşenen boruları dayanıksız ve kalitesiz olduğu halde imalatta kullanılması ise yüklenicinin B.K.357.maddesinde hükme bağlanan genel ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğini başka bir deyişle kusurlu malzemeyi iş sahibini haberdar etmeden imalatta kullanarak eserin ayıplı ortaya çıkmasına işin başında sebebiyet verdiğini gösterir. Bu durumda yüklenici eserde meydana gelen sonuçlara tahammül etmekle sorumludur. Öyle ise, mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak asıl ve birleşen davalarda davacının istemekte haklı olduğu tazminat tutarları ve bunlardan davalılardan sorumlu olacakları miktarlar hesaplattırılmalı, böylece sonucuna uygun bir hükme varılmalıdır. Tüm bu nedenler bir yana bırakılarak oluşta yüklenici ve idarenin kontrol mühendisi davalının sorumlulukları açık iken davanın yazılı bazı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirir.” (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2001/1074 K. 2001/2944 T. 31.5.2001)
TBK m. 482/1 uyarınca başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin, işsahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılırsa işsahibi, eser henüz tamamlanmadan veya tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönebilir. Maliyetin aşılması durumunun da yüklenici tarafından iş sahibine bildirilmesi gerekmektedir.
Yüklenici, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde iş sahibinin uğramış olduğu zararları gidermekle yükümlü hale gelmektedir. Sözleşmenin kusurlu ifa edildiği kabul edileceğinden TBK m. 112’nin uygulanması gerekecektir.
TBK m. 112 : Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Yüklenici tarafından bildiriminden yapılmasından sonra iş sahibi isterse sözleşmeye devam edilmesini isteyebilir veya sözleşmeyi bozabilir. Eserin, iş sahibinin vermiş olduğu malzeme veya gösterdiği arazinin bozukluğuna rağmen işe devam edilmesini istemişse ve bu bozukluklardan dolayı eser yok olmuşsa TBK m. 483/3 uyarınca, yüklenici yaptığı işin değerini ve varsa bu değere girmeyen değerlerin ödenmesini isteyebilir.